MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

Tarih: 09.09.2025 09:00

Norm Fazlası Resen Atamalar ve Alan Dışı Görevlendirmeler Derhal Durdurulmalıdır!

Facebook Twitter Linked-in

Norm fazlası resen atamalar ve alan dışı görevlendirmeler, yalnızca birer bürokratik işlem değildir; öğretmenin mesleki onurunu zedeleyen, hayatını altüst eden ve eğitim hakkını doğrudan etkileyen ağır bir dayatmadır.

Öğretmenin emeği, tercihleri, aile bütünlüğü yok sayılıyor. “Sistem” denilen mekanizma bir gün içinde yıllarca aynı okulda kök salmış öğretmeni söküp başka bir yere atabiliyor. Yetmiyor, alan dışı görevlendirmelerle öğretmenler, eğitimini almadığı branşlara itilip hem kendi mesleki yeterlilikleri hem de öğrencilerin öğrenme hakkı hiçe sayılıyor. Bu, açıkça eğitim hakkına saldırıdır.

Bugün yaşanan tablo, sadece birkaç öğretmenin kişisel mağduriyeti değildir; tüm eğitim sistemini zehirleyen bir plansızlığın sonucudur. Yıllardır yapılmayan doğru kadro planlaması, istihdam politikalarının günübirlik hesaplara kurban edilmesi, öğretmeni bir “fazlalık” gibi gören anlayışı doğurmuştur. Oysa öğretmen fazlalığı değil, öğretmen açığı vardır! Yoksul bölgeler öğretmensizlikten kırılırken, bazı illerde norm fazlası yaratmak, tamamen siyasi ve idari bir tercih meselesidir.

Resen atama, adı üstünde bir zorbalıktır. Öğretmenin yaşam hakkına, ailesine, emeğine ipotek koymaktır. İnsan onurunu hiçe sayan bu anlayışla nitelikli bir eğitim hizmeti üretilemez. Öğretmen huzursuzsa, güvencesizse, iradesi yok sayılıyorsa, sınıfa nasıl umut taşıyacaktır?

Bugün yapılması gereken açıktır:

Norm fazlası resen atamalar derhal durdurulmalıdır.

Alan dışı görevlendirmeler son bulmalı, her öğretmen kendi branşında çalıştırılmalıdır.

Eğitimde kadro planlaması, siyasi değil, pedagojik ölçütlerle yapılmalıdır.

Öğretmenin iradesi ve tercihleri esas alınmalı, karar mekanizmalarında eğitim emekçisinin sözü belirleyici hale getirilmelidir.


Eğitim bir ülkenin en stratejik alanıdır. Bunu bile bile öğretmeni mağdur eden, öğretmenlik mesleğini değersizleştiren her uygulama, yarınlarımızı çürütür. Bugün eğitim emekçileri susmazsa, bu dayatmaları kabul etmezse, yarın öğrenciler daha özgür, daha eşit, daha umutlu bir ülkede yaşayacaktır.

Unutulmasın: Öğretmenin iradesini yok sayan her uygulama, aslında halkın iradesini yok saymaktır. Bizler ses çıkarmadıkça, bu hukuksuzluklar daha da kökleşir. O yüzden haykırıyoruz:
Norm fazlası resen atamalar ve alan dışı görevlendirmeler derhal durdurulmalıdır!

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —