Saliha Akkaş… TBMM’nin dibinde, koruma kararına rağmen, bile bile ölüme gönderildi. Bu sadece bir cinayet değil; bu, devletin kadını korumadığını, korumak istemediğini, suskunluğu ile suça ortak olduğunu ilan etmesidir.

Temmuz ayında 31 kadın öldürüldü. 30 kadın “şüpheli” şekilde hayatını kaybetti. İsimler değişiyor, hikâyeler değişiyor ama son hep aynı: Fail elini kolunu sallayarak dolaşıyor, devlet “gereken yapılacak” diyor, ama hiçbir şey değişmiyor.

Kadınlar çığlık atıyor. Ama o çığlıklar, iktidarın sert duvarlarına çarpıp geri dönüyor.

Meryem’in, Sinem’in, Ayşe’nin, Saliha’nın çığlığı… Bu ülkenin kulaklarını sağır eden, ama görmezden gelinen bir isyanın sesi.

Ve biliyoruz: Kadın cinayetleri politiktir.

Koruma kararını uygulamayan, failleri salan, kadınların yaşam hakkını savunmayan herkes bu suçun ortağıdır.

İstanbul Sözleşmesi’ni feshedenler, 6284’ü eksik uygulayanlar, kadın bakanlığını “aile” adı altında etkisizleştirenler… Siz de bu cinayetlerin failisiniz!

Saliha, aldığı 40 bıçak darbesine rağmen saatlerce hayata tutunmaya çalıştı. O son nefese kadar direnmek, bu ülkedeki her kadının yazgısına dönüşmüş durumda.

Ama unutmayın: Kadınlar sadece ölmek için değil, yaşamak için de direniyor!

Şimdi buradan soruyorum:

TBMM çatısı altında çalışan bir kadını bile koruyamayan devlet, hangi kadını koruyacak?

Hangi evin kapısını güvenceyle çalacağız?

Hangi mahkeme salonunda adalet bulacağız?

Biz bu sessizliğe razı değiliz.

Bu suskunluğu parçalayacağız.

Kadınlar, bu ülkenin en karanlık günlerinde bile kendi devrimini yazacak. Çünkü biz biliyoruz: Özgür kadın olmadan özgür toplum olmaz.

Ve unutmayın…

Saliha’yı, Meryem’i, Ayşe’yi, Sinem’i unutanlar; bu halkın vicdanında da, sandığında da hesap verecek.

O koltuklardan ineceksiniz, o saraylardan çıkacaksınız.

Bu kanın, bu sessizliğin, bu utancın hesabını vereceksiniz!

Saliha için, Meryem için, Ayşe için, Sinem için…

Ve adı bugün bilinmeyen, yarın bir cinayet haberine dönüşecek bütün kadınlar için…

Bu isyan bitmeyecek!

Çünkü biz hayatı savunuyoruz, siz ise ölümlerden besleniyorsunuz.