Samsun Eski ve Gülsan Sanayi sitesi esnaflarından “TOKİ'den onay aldıkları Toybelen’deki 330 dükkânı istiyoruz tepkisi”

Haber: Mehmet Rebii Özdemir

(SAMSUN)- Samsun’un Canik ilçesindeki Eski sanayi sitesi ve Gülsan sanayi sitesi esnafları Eski sanayi sitesinde bir araya gelerek TOKİ’nin İlkadım ilçesindeki Toybelen mahallesindeki yapımı devam eden dükkânlardan 330 adetini satın almak için onay aldıklarını ancak son anda sabote dildiklerini belirten bir basın açıklamasıyla tepkilerini dile getirdiler. 

Eski sanayi sitesi ve Gülsan sanayi sitesi esnafları adına Fahri Korkmaz şöyle dedi.

“Bizler eski sanayi sitesi esnafıyız. Yılan hikâyesine dönen Toybelen dükkânlarının kalan 330 âdetinin bedelini ödeyerek istiyoruz. Gülsan Sanayi yıkılınca peşinden bizim sanayimiz de yıkılacak. Biz dükkânsız kalacağız. Ömrümüzü kiracı olarak mı geçireceğiz? TOKİ tarafından bu 330 adet dükkânın eski sanayi esnafına verilmesi için yaptığımız çalışmada sonuç aldık. TOKİ dükkânların tümünü almamız şartıyla bize alım onayı verdi. Fiyat konusunda anlaşamadığımız için 10 gün ek süre istedik, kabul gördü. Gelinen noktada TOKİ ile son görüşmemizde artık muhatabın büyükşehir belediyemiz olduğunu, bundan sonra belediyemiz ile görüşme sağlamamız gerektiğini bize ilettiler, şok olduk. Belediyemizle yaptığımız görüşmedeyse konunun kentsel dönüşüm projesi kapsamında fakat belediyemiz ile ilgisi olmadığını öğrendik. Neden muhatapların hızlı bir şekilde değişti? Sabote mi ediliyoruz? Bunlardan menfaat sağlayacak birileri mi var? Aldığımız onay neden çöp oldu? Belediye başkanımız Sayın Halit Doğan bizleri TOKİ’nin talebiyle tüm esnaflardan bireysel imza topladık. Bu dükkânların hepsini alabiliyoruz. Tabii ki fiyat uzlaşısıyla. Sizden talebimiz Serzenişlerimizi dikkate alın, bize önderlik yapın. Sizin için çok basit olan bu konumuzu lütfen halledin. Bize yardımcı olacak sizlersiniz.” 

Afyon’dan sucukçuya, Ankara’dan makarnacıya değil Samsunluya verin!

Kaportacı Yücel Akbay

“Ben sanayi esnaflarından kaportacıyım, esnafım. Çocuk yaştan beri bu sanayideyiz. Yaklaşık 30-35 yıldır buradayız. Kendimize ait böyle bir yapılanma yapıldığını, sanayi işyerlerinin sanayide bulunan esnaflar için yapıldığını biz bu duruma çok sevindik. Hep beraber destek verdik. Gereken bütün kurumlara Saygı çerçevesinde gidip derdimizi anlattık, sıkıntılarımızı anlattık. Bize söz verdiler. Bu kadar dükkân yapılacak, bu kadarı Gülsan sanayinin, geri kalan dükkânlar eski sanayi esnaflarının dendi. Defalarca da bununla bilgiler aldık. Konuştuk, ısrarla, bizim dendi. Gelinen son noktada, en son yapılan görüşmede bize söz verdiler. Size şu tarihe kadar bilgi vereceğiz. Bedelinin ne kadar olduğunu söyleyeceğiz. Aylar oldu bu söyleneli, hala biz cevap alamadık. Biz farklı yollara başvurmak istemiyoruz. Dürüstlük çerçevesinde bize sanayi esnafına dükkânların satılmasını istiyoruz. Afyon'dan sucukçuya, Ankara'dan makarnacıya, bunlara değil, bu sanayinin, bu Samsun'un öz esnafına, milletine, çocuğuna satılmasını istiyorum. Böyle bir şey olmuş olsaydı, başından denilseydi bu konu, bizlere esnafa başından denseydi, biz bunlara dükkân yapacağız ama bunu Türkiye'ye satacağız. Saygı duyardık. Biz de girerdik ihalesine, mücadele verirdik. Saygı duyardık. Söz verilip de defalarca da söz verilip de geri plana itilmemiz bizi artık yıldırdı. Bizi yıldırdı. Mağdur durumdayız. Biz sevgili büyüklerimizden son kez saygı çerçevesinde diyoruz ki bize yardımcı olun. Bu konuyu biz yola, ize, sağa, sola, pankarta, şuna buna taşımayalım. Biz bu konuyu gerekirse reisicumhura taşıyacağız artık yani. Bundan başka çaremiz kalmadı yani. İnşallah sesimizi duyarlar da bize yardımcı olurlar” diye konuştu.  

Mobilyacı esnafı Ayhan Başar;

“Ben eski sanayi esnafı Ayhan Başar. Mobilyacıyım, 32 yıldır bu mesleği icra ediyorum. 16 yıllık da esnafım. Eski sanayide bu sanayi yapılırken Gülsan sanayi yapılırken oranın esnafı için bu dükkânlar yapılacağı söylendi. Daha sonra kalınca kalan dükkânlar diğer sanayi esnaflarına, eski sanayi esnaflarına ve kalırsa da diğer esnaflara verileceği söylendi. Şimdi akabinde ben bu süreçte üç defa Büyükşehir Belediyesi'ne müracaat ettim. Üçünde de oradaki birimden arkadaşlar önceliğin Gülsan sanayi esnafı olduğunu sonra akabinde süreç bittikten sonra bizim de talep edeceğimizi söylediler. Bu süreçten sonra iş sürüncemeye bindi. Uzadı uzadı, en sonunda da dükkânları bize vermiyorlar tabii ki bu durumda. Şimdi yatırımcıya verip bizi yatırımcının kucağına atmanın manası ne? Biz de dükkânlara paramızla, emeğimizle talip olmak istiyoruz, almak istiyoruz. Yani burayı yarın bir gün kapımıza yetkililer geldiğinde, belediye başkanları, ondan sonra vekiller geldiğinde, bakanlar geldiğinde burada bize yani soracağımız sorular karşısında verecekleri cevabı merak ediyorum. Yani bize burada zorluk çıkaranlar yarın bugün vatandaştan da zorluk görecektir. Hani bunu biz aba altından sopa olarak değil, sakince, sükûnetçe, pankartı açmadan, eylem yapmadan çözmek istiyoruz. Yani bize usulünce bu dükkânları ederi neyse, değeri neyse alım gücümüze göre vermelerini talep ediyoruz” şeklinde ifadelerde bulundu.

Abilik bekliyoruz, kardeşliği biz yaparız! 

Eski sanayi sitesi esnaflarından olan İsa Keskin’de şöyle dedi.

“Başından beri bu mücadelenin içindeyim. Esnafımız bu konuyla alakalı çok aşırı bir şekilde yorulmuştu. Yorulduğunu hissedip ben kendimi bu esnafımıza yardımcı olma kadar kendimi gönüllü olarak tayin ettim. Gerek Ankara kanadında gerek Büyükşehir'e kanadında görüşmelerimiz oldu. Ankara'da TOKİ'ye gittiğimizde sözlerini aldık. 10 günlük bir sürecimize devam ettik. 10 günlük bir süreç istediğimizde sanayi sitemize geldik. Esnaflarımızla bir toplantı yaptık. Yaptığımız toplantıda esnaflarımıza durumu anlattık. Tartışabildiğimiz konuyla alakalı dedik ki ne şartlar altında ödeyebiliriz, nasıl yapabiliriz, hangi rakamlar olursa bunu alabiliriz diye kendi aramızda tartıştık. Ve bunun nihayetine bir rakam çıkarttık ortaya. TOKİ'ye geri döndüğümüzde dükkânların kentsel dönüşüme dönüldüğünü, tarafımıza verilemeyecek olduğunu, bundan sonra muhatabın Büyükşehir Belediyesi olduğunu bize ibraz ettiler. Biz de bunun üzerine görüşmelerimize devam ettirdik ve sonuç alamamaya başladık. Sonuç alamamaya başlayınca ben esnaflarımızın adına kendimizi bir zan altında hissettim. Zan altında hissedince ister istemez esnaflarımız hakkını korumak zorundayız. Ben bir vatandaş olarak bunu düşünüyorsam, devletin gerekli meclisindeki insanlar, abi dediğimiz, bakanımız dediğimiz insanların da taşlarını elinin altına sokup burada esnafa yardımcı olması gerekiyor. Yardımcı olduklarına da inanıyorum. Fakat bununla alakalı daha özverili bir şekilde esnafımızda iç içe olup, esnafımızdan ayrı bir yerde değil de esnafımızın içine gidip de çözüm üretmelerini istiyoruz. Buradaki bütün, buradaki esnafımızın tüm istediği konu yardımcı olabilmek. İki gün sonra bu sanayi sitesi gelecek, kentsel dönüşüm altı bu esnaf oradan kalkacak. Buradaki kira fiyatları günden güne artıyor. Esnafların bu kiraları ödememe zorluğu başlıyor. Esnaflar buradan çıktığında çoluğuna çocuğuna ekmek götürüyor. Herkesin yanında 4-5 kişi çalışıyor. Bu ortalama bir esnafın yanında 15 kişi çalışması demek. Bu kadar esnaf boşta kalacak, gitmeyebilir dükkânı yok. Hazır elimizde 330 tane dükkân varken, buradaki esnafa bu dükkânları vermek varken, çözüm üretmek varken niye çözüm üretilmiyor? Esnafın aklındaki sonra şartı bu. Esnafa çıksın denilsin ki esnafım işte burada böyle bir dükkân var. Hak sahibi sizsiniz. Geçmişinde selde de mağdur oldunuz. Bu konuyla alakalı da yakından takipçiniz denilsin. Esnaf burada geçmiş dönemde selde de çok mağdur oldu. Bunu yakinen de biliyorlar zaten. En büyük hasar görenlerden bir tanesi eski sanayi sitesidir.  Şahsen benim dükkânımın içinde bir metre su vardı. Ben bunun çok mücadelesini verdim. SASKİ’nin genel müdüründen tutun, Mustafa Demir'in zamanında, başkanın zamanında SASKİ’nin genel müdüründen tutun Mustafa Demir'le bir belediyede görüştüm. Bununla alakalı çözüm üretilmesi gerektiğini de söyledim. Çözüm süreci o zamandan beri devam ediyor. Bu süreç olarak devam ediyor. İcraat konusuna geçemedik. Siyasilerimizden, belediye başkanlarımızdan destek bekliyoruz. Desteğinin de olması için elimizden geleni yapıyoruz. Biz abilik bekliyoruz. Gereken kardeşliğe de biz yapacağımıza inanıyoruz. Esnafımızın adına ben şimdiden özverili çalışmalar için kendilerine teşekkür ediyorum. Çalışmaların devamını istiyorum.”