Haber: Mehmet Rebii Özdemir
(SAMSUN)- SEDG (Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri) Samsun İlkadım ilçesi Bulvar AVM önünde akşam saat 17.30’da Sendikalar, STK’lar, işçiler, öğrenciler ve CHP il örgütünün de katıldığı basın açıklamasında SEDG adına KESK dönem sözcüsü Bahtiyar Akıncı konuşmasında şunları söyledi.
“21 Ocak sabahı Bolu Kartalkaya Kayak Merkezinde yine denetimsizlik yine kar hırsı sonucu çıkan yangında yaşamını yitiren 78 yurttaşımızı anıyor, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. İktidarın muhalif kesimleri sindirme aracı haline gelmiş siyasallaşmış yargı, her gün yeni bir hukuksuzluğa imza atıyor. Siyasetçilere, emek-meslek örgütlerine, sanatçılara ve basın emekçilerine karşı sürdürülen korku, sindirme ve baskı politikalarına son günlerde, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Kürşad Oğuz, Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek’in yaptıkları haberden dolayı gözaltına alınmaları eklenmiştir. Sadece bu ay içinde 14 gazeteci gözaltına alındı. Son dönemde gazetecilere verilmek istenen gözdağı sadece basın değil, tüm halkımız için büyük bir tehdittir. Özgür medya, demokrasinin temel direğidir. Ancak AK Parti iktidarı, eleştirel ve bağımsız gazeteciliği susturmak için devletin tüm imkânlarını seferber etmiş durumda. Saray rejiminin hoşuna gitmeyen haberleri yapan, yolsuzlukları ve hukuksuzlukları ifşa eden gazeteciler gözaltına alınıyor, yargı sopasıyla tehdit ediliyor. Bu uygulamalar, hukukun üstünlüğünü yok sayan otoriter bir yönetim anlayışının göstergesidir. Buradan açıkça ifade ediyoruz: Gazetecilik suç değildir! Özgür basın susturulamaz! Bu baskılar karşısında ne gazeteciler susacak ne de bizler geri adım atacağız! Türkiye’yi karanlığa sürüklemek isteyen bu otoriter zihniyete karşı, demokrasiye ve basın özgürlüğüne sahip çıkmaya devam edeceğiz. Gazetecilere yönelik gözaltılar derhal son bulmalı, halkın haber alma hakkını savunan tüm basın mensupları özgür bırakılmalıdır. Onlar sadece gazeteci değil; halkın haber alma hakkıdır, hakikattir, ifade özgürlüğüdür! Demokratik bir Türkiye ancak özgür bir basınla mümkündür! Unutulmamalıdır ki, basın özgürlüğü yalnızca gazetecilerin hakkı değil tüm yurttaşlarımızın hakkıdır."
Sandıkla gelenler kararnamelerle gidiyor
Bahtiyar Akıncı konuşmasını şöyle sürdürdü.
“Halk iradesine karşı yapılan darbe süreci devam ediyor. Kayyum politikasından vazgeçin! halkın iradesine saygı gösterin! Tüm demokratik hakları birer birer ortadan kaldıran siyasal iktidar, seçimde kazanamadığı belediyelere ya kayyum atıyor ya da halkın iradesi ile kazanan Belediye Başkanlarını ve siyasetçileri yargı eliyle cezalandırmaya devam ediyor! Siyasi iktidar sandıkla gelenin sandıkla değil, kararnameler ile gittiği bir düzeni kalıcı hale getiriyor. Hakkari, Mardin, Batman, Dersim, Esenyurt, Akdeniz, Halfeti, Beşiktaş, Bahçesaray, Siirt belediyelerine atanan kayyum ve gözaltılar ile, geçtiğimiz günlerde Ezilenlerin sosyalist Partisi Eş Genel Başkanı Hatice Deniz Aktaş ve parti yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 34 kişi için alınan gözaltı ve tutuklama kararları, iktidarın sandıkla kazanamadıkları seçimlerin sonuçlarını tanımadıklarını, halkın iradesine saygı duymadıklarını bu antidemokratik uygulamalarıyla açık açık ilan ediyorlar. Her türlü baskı, tehdit, ceza ve tutuklamaya rağmen demokrasiye, adalete, halkın iradesine ve gerçeğin peşinden giden, halkın haber alma hakkını savunan basın emekçilerinin her zaman yanında olacağız. Bu uygulamalar halkın iradesine ve haber alma hakkına yapılan saldırılardır… Baskı ve zor yöntemleriyle halkın iradesinin ve haber alma hakkının gasp edilmesine son verilmeli, Hukuk dışı yollarla tutuklanan, gözaltına alınan, denetim şartıyla serbest bırakılan; gazeteciler, akademisyenler, sanatçılar, emek – meslek örgütleri temsilcileri ve seçilmiş Belediye Başkanları derhal serbest bırakılmalı ve görevlerine iade edilmelidir. Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri olarak halkın haber alma hakkına ve halkın seçtiği siyasetçilere, akademisyenlere, sanatçılara, emek-meslek örgütlerine dolayısıyla demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne karşı yapılan bu saldırıları kınıyoruz” diye konuştu.
Ülkeyi yönetemiyorlar, halkı kaosun ortasına sürüklüyorlar.
SEDG adına konuşmaya devam eden KESK Samsun dönem sözcüsü Akıncı şöyle dedi.
“Ülkemizde iktidarın yanlış politikaları sonucu yaşadığımız ağır ekonomik buhran bütün vatandaşlarımızı memurları, emeklileri, işçileri, işsizleri, çiftçileri kısaca toplumun büyük çoğunluğunu ağır şartlar altında yaşam mücadelesi vermeye itmiştir. İşçiler, esnaflar, üreticiler, emekliler, memurlar, öğrenciler, işsizler, gençlerimiz, çocuklarımız temel ihtiyaçlarını bile karşılamaktan uzak bir gelir ve maaşla hayata tutunmaya çalışmaktadır. İktidar blokunun toplumu aç bırakma zamları, denetimsizlik, yandaş kayırma ve ranta dayalı politikaları sonucu doğal afetlerde, yangınlarda, iş kazalarında onlarca, yüzlerce, binlerce can kayıpları verirken, gerçek sorumlular hiç utanmadan sorumlu bulma arayışına girmekte ve hiçbir bedel ödemeden ödüllendirilmektedir. Ülkenin gerçek gündemi olan ekonomik buhran sonucu yaşam mücadelesi veren halkın talepleri, toplumun isyanı ve gerçekler kamuoyunda yeterince yer almadan, sorumlular hiçbir bedel ödemeden gazeteciler, belediye başkanları, siyasetçiler, akademisyenler, sanatçılar ve emek-meslek örgütleri temsilcilerinin hukuk dışı yollarla gözaltına alınması iktidarın ülkeyi yönetemediğini ve halkı kaosun ortasına sürüklediğini göstermektedir. Siyasi iktidar bir taraftan halkın iradesini, bir taraftan da Anayasa’yı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de dahil olmak üzere Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası anlaşmaları yok saymaktadır. Siyasal iktidar tüm demokratik hakları birer birer ortadan kaldırmaktadır. Bu tehlikeli anlayışa karşı demokrasinin ve cumhuriyetin temellerinden olan seçme ve seçilme hakkını açık ve tavizsiz biçimde savunarak bu karanlık döneme son vermek her yurttaşın ve bizlerin görevidir. Hedef açıktır. Toplum iradesinin gasp edilmesine alıştırılmak, kayyum darbeleri olağan hale getirilmek, haksızlık ve hukuksuzluk karşısında ses çıkarmayan bir toplum yaratmak istenmektedir. Hukuksuzluğu, baskıyı ve zulmü iktidarlarının güvencesi olarak görenler bilmelidir ki, halktan daha büyük bir güç yoktur. Gözaltılar derhal son bulmalı, hukuksuzluğa ve baskılara bir an önce son verilmelidir! Demokratik bir Türkiye için; Basın Özgürlüğü, Halkın iradesi ve ifade özgürlüğü şarttır. Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri olarak her türlü zulüm, haksızlık ve hukuk dışı baskılara karşı sonuna kadar hep beraber kararlılıkla mücadele edeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya da hiçbirimiz. Birleşe birleşe kazanacağız.”