Haber: Mehmet Rebii Özdemir
(SAMSUN): Samsun’un Canik ilçesinde Lovelet AVM yanında bulunan akaryakıt istasyonunun oto yıkama ünitesinin üzerine toprak kaymasıyla birlikte kayaların oto yıkama ünitesinin üzerine düşerek 3 kişinin can kaybına neden olduğu gerekçesiyle SAMÇEP sözcüsü Adnan Korkmaz basın açıklamasıyla tepkilerini dile getirdiler.
SAMÇEP sözcüsü Adnan Korkmaz açıklamasında şöyle dedi.
“27 Nisan 2025 Pazar günü saat 23.30 sıralarında Samsun'un Canik ilçesinde bir benzin istasyonunda aracını yıkamaya çalışan bir baba ve iki çocuğu, üzerlerine düşen kaya parçalarının altında kalarak hayatlarını kaybetmiştir.
Anne ise yaralı olarak kurtulmuş, ancak ailesinin gözleri önünde yaşanan bu trajedi tüm Samsun halkının yüreğini parçalamıştır. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı annemize acil şifalar diliyoruz. Yaşanan bu acı olay, basit bir "doğal afet" veya "kaza" değildir. Bu, yıllardır bilimsel uyarılara rağmen yapılan plansız müdahalelerin, doğaya karşı hoyrat tutumun ve rant uğruna göz göre göre yaratılan risklerin bir sonucudur.”
Bilimsel güvenlik raporları göz ardı ediliyor
Bölgenin, yoğun ticari ve lojistik faaliyetlerin kesişme noktası olduğuna dikkat çeken SAMÇEP sözcüsü Korkmaz, açıklamasına şöyle devam etti.
“Üstelik olayın yaşandığı bölge, sadece yerel bir yaşam alanı değil, bölgesel ve ulusal ölçekte stratejik bir geçiş noktasıdır. Batı Karadeniz ve İç Anadolu'dan gelen kara yolu trafiğinin doğu Karadeniz'e açıldığı tek şehir geçişi buradan sağlanmaktadır. Samsun'un içme suyu isale hattı ve doğal gaz ana boru hattı da tam bu kritik bölgeden geçmektedir. Ayrıca bölge, yoğun ticari ve lojistik faaliyetlerin kesişme noktasıdır. Bu hayati altyapılar, bölgenin doğal yapısı hiçe sayılarak ve bilimsel güvenlik raporları göz ardı edilerek riske atılmıştır. Bölgenin Yapısal Riskleri Bilinmesine Rağmen Önlem alınmadı. Olayın yaşandığı bölge ticari potansiyeli yüksek bir alandır. Ancak doğal topoğrafik yapısı nedeniyle yalnızca dik yamaçların yol koduna indirilmesiyle kullanıma açılabilmiştir. Ranta dayalı imar politikaları nedeniyle parsel bazlı değil, bölge bazlı jeolojik ve jeoteknik etütler yapılmadan bölge imara açılmıştır. Şimdi sadece üç canı değil, gelecekte binlerce insanın hayatını, şehrin içme suyu güvenliğini ve bölgesel ulaşımı tehdit eden bir tablo ile karşı karşıyayız! Bu riskler defalarca görünmesine rağmen yapılaşma iştahı kesilmemiş, bölgede sağlıksız ve denetimsiz gelişim sürdürülmüştür. ne yazık ki faciadan sonra dahi olay yerine 1 km mesafede benzer parsel oluşturma çalışmaları devam etmektedir. Afet riski taşıyan alanlarda yapılaşmanın önlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması 6306 sayılı Kanun gereğidir. Heyelan riski taşıyan bu bölgede herhangi bir afet risk analizi yapıldı mı? Yapıldıysa neden sonuçları dikkate alınmadı? Ulusal ve uluslararası çevre hukukunun temel ilkelerinden biri olan 'önleyici tedbir ilkesi gereğince risk ihtimali dahi varsa gerekli önlemler alınmalıydı. Ne yazık ki önlem alınmayan her gün, telafisi mümkün olmayan kayıplara sebep olmaktadır” diye konuştu.
Önceden yaşananlar da bellidir.
Adnan Korkmaz açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı.
“2012'de hemen yakındaki Lovelet AVM'nin içinde dere geçirilerek yapılan inşaat sonucu büyük bir sel felaketi yaşandı. Aynı çevrede kaya düşmesi nedeniyle bir mobilya mağazası kullanılamaz hale geldi. Bugün aynı bölgede, Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından kayalar tıraşlanarak yeni imar alanları açılmakta, doğal doku geri dönüşü olmayan biçimde tahrip edilmektedir. Samsun Çevre Platformu olarak açıkça soruyoruz, Doğal yapı ve stratejik altyapı riski biliniyorken bu müdahalelere nasıl izin verildi? Kaya tıraşlama çalışmaları hangi bilimsel etüt raporlarına dayanılarak yürütüldü? Bölgedeki kritik altyapının güvenliği hangi denetim mekanizmalarıyla sağlandı? Bu facianın sorumluluğu, doğa olaylarına değil, açık ihmal ve yanlış şehircilik politikalarına aittir! Samsun Çevre Platformu olarak yetkililere çağrımızdır, Derhal bağımsız bilim insanlarından oluşan bir bilirkişi heyeti ile olay yerinin ve çevresinin jeoteknik analizleri yapılmalıdır. Sorumlular hakkında adli ve idari soruşturmalar başlatılmalıdır. Samsun’un tüm riskli bölgeleri bilimsel esaslarla taranmalı ve kamuoyu bilgilendirilmelidir. Canik’te yaşanan bu felaketin üzeri kapatılamaz! Bu olay, doğayı hiçe saymanın, plansız şehirleşmenin ve insan hayatını ikinci plana atmanın ağır bedelidir! Halk için, doğa için, yaşam hakkı için mücadelemiz sürecektir. Kamuoyuna saygıyla duyururuz” dedi.