MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
(SAMSUN)- Öğretmenler ve Usta Öğreticiler Derneği (ÖĞRETUSDER) Samsun İlkadım ilçesinde bulunan Onur Anıtı önünde “Mevzuatta usta öğreticinin görev tanımının yapılması, statüsünün belirlenmesi, özlük hakkının verilmesi, sözleşmeli ya da kadrolu statüye geçirilmesi hususunda basın açıklaması düzenlediler.
ÖĞRETUSDER Samsun şubesi tarafından Onur Anıtı önünde kadrosuz usta öğretici çalıştırılmasına tepki göstermek için kalabalık bir kadrosuz çalışarak mağdur olan kitleyle yapılan basın açıklamasında dernek başkanı Ayşegül Arslan Dama şöyle dedi.
“Hepimizin de bildiği gibi geçici personel olarak istihdam edilen kadrosuz usta öğreticiler; Millî Eğitim Bakanlığı tarafından memur veya sözleşmeli personel olarak kabul edilmemekte; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından ise işçi olarak sayılmamaktadır. Yeni yayınlanan yönetmelikte usta öğreticilerin statüsü hakkında da bir tanım bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu durum; statüsü belli olmayan, iş güvencesinden yoksun, hiçbir özlük hakkına sahip olmayan, ücretleri resmî tatil veya hastalık durumlarında kesintiye uğrayan, ücretlerini tam aldıklarında ise asgari ücreti bulmayan, hiçbir sosyal güvencesi olmayan eğitim emekçisi sınıfının oluşmasına yol açmıştır. Ülkemizin en ücra bölgesinden büyükşehirlere kadar sayısı yüz bine yakın kendini mesleğine, öğrencilerine ülkesine adamış usta öğreticiler olarak bizler, sadece yönetmelikle çerçevesi belirlenmiş rutin eğitim programını uygulayan eğitimciler değiliz. Usta öğreticiler ülkemizde meydana gelen her olağanüstü durumda pandemi deprem gibi felaketlerde aktif rol alan, hiçbir karşılık beklemeden, ücret almadan canla başla çalışmış ülke ekonomisine katkıda bulunmuştur. Ülkemizin kılcal damarlarına nüfuz ederek 2071 hedefleri doğrultusunda maarif modeli meşalesinin her yerde yanmasına aracılık eden, adanmış usta öğreticiler, kadro ve özlük haklarımızın iyileştirilmesini beklerken, Millî Eğitim Bakanlığımızın yeni yönetmeliğiyle neredeyse hiç kurs açamaz hale geldik. Halk eğitimi yalnızca kişileri değil, toplumu da güçlendirmekle kalmaz ekonomik kalkınmayı da destekler. O halde ilk gözden çıkarılan yaygın eğitim faaliyetlerinin olması kabul edilemez. Bütçe bitti mazeret olamaz. Her yere ek bütçe var da eğitime gelince neden yok. Kısıtlılık adına, kamu kaynaklarını etkili ve ekonomik kullanma ilkesinden hareketle, kota uygulaması yapılacak sınırlı sayıda kurs açılacak denildi. Her ilçeye vize verildi. Yaygın Eğitim müdürlüğü bünyesinde 2023 izleme raporlarında 11 milyon kişiye eğitim verildiği gözlemlenmiştir. Bu eğitimin %3’lük kısmı kadrolu personel tarafından karşılanırken %97’lik kısmı usta öğreticiler tarafından karşılanmıştır. Buna göre kota uygulaması yapıldığında bu açığı kim kapatacak? 10 milyon kişi evinde otursun mu isteniyor? Kamu kaynaklarından tasarruf ilkesiyle vatandaş kurs talebinde bulunmayacak mı?”
Kurs açma yetkisini veren kimse, görevini amaç dışı yapana kota gelsin.
İşsizliğin olduğu ülkemizde usta öğretici olmak çok kolay ve her yıl hızlıca artan sayıya bakarak bunun da önüne geçilmesi gerektiğine dikkat çeken ÖĞRETSUDER Samsun şube başkanı Ayşegül Arslan Dama konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü.
“Yeni yönetmelikte beklenen sonuçlar denilmiş. Genel müdürlüğe tahsis edilen ders saati vizesinin aşılmaması isteniyor. Vatandaşın vize üzerinde kurs talebi olursa ne olacak? Vize doldu bu kursu şu anda alamazsınız ancak seneye mi denilecek? Kamu kaynaklarının verimli bir şekilde kullanılması denilmiş. Ülkede amaç dışı kurslar açıldıysa, kamu kaynakları harcandıysa, bunu usta öğreticiler yapmadı. Kurs açma yetkisi kimde ise görevini amaç dışı yapana da kota gelmeli o zaman. Bu işin faturası usta öğretici veya kursiyerlere kesilmemeli. Tasarruf eğitimden olmaz. Hele hele yetişkin eğitimi ülkemiz için elzemdir. Kişisel gelişim, mesleki gelişim, spor, güzel sanatlar, yöresel halk oyunları, bilişim ve birçok alanda bırakın insanlar eğitim alabilsinler. Yaygın eğitimde niteliğin artması denilmiş; Yaygın eğitimin çoğunluğunu, usta öğreticiler oluşturduğuna göre usta öğretici üreten kurumlara da güncelleme gelmeli. İşsizliğin olduğu ülkemizde usta öğretici olmak çok kolay ve her yıl hızlıca artan sayıya bakarak bunun da önüne geçilmelidir. Kısa süreli modüller ile açılan kurslar sonucu ustalık ve usta öğreticilik sertifikalarının verilmesi deneyimsiz eğitmenlerin görev almasına, eğitimde istenmeyen sorunların yaşanmasına neden olmaktadır. 2022 yılında çalıştırılan 100 bin olan usta öğretici sayısı 2023 yılında yaklaşık 200 bin sayıya ulaşmıştır. Yani iki katı. 756 saatlik kurslar ile herkese usta öğreticilik belgesi verilmesinden kaynaklanmaktadır. Yani bütün yaşanan sorunlarda geliştirilen yeni değişiklikler usta öğreticiyi mağdur etmiş, elini kolunu bağlamış, birçok meslektaşımızı, kurs açamayacak hale getirmiştir” şeklinde ifadelerde bulundu.
Usta öğretici görev tanımı yapılsın
Ayşegül Arslan Dama konuşmasının sonunda şöyle dedi.
“Okullarda açılacak halk oyunları kursları usta öğreticiye açılmayacak mı? Okulların Halk Eğitim merkezlerinden öğrencilere yönelik talep ettikleri halk oyunları, satranç, akıl zekâ spor vb. gibi kurslar açılmayacak mı?
Yöresel sanatlar alanındaki halk oyunları değerini yitirip bitirilmeyi mi planlanıyor? Millî Eğitim Bakanlığımızın tasarrufu usta öğreticilerden yapması adil değildir. Tasarruf yapalım derken usta öğreticiyi tamamen bitirmeye yönelik bu değişiklikler büyük tepkilerle karşılaşmaya yol açacaktır.
Taleplerimiz
Mevzuatta usta öğreticinin görev tanımının yapılması,
Statüsünün belirlenmesi,
Özlük hakkının verilmesi, Sözleşmeli ya da kadrolu statüye geçirilmesi.
Bakanlığın, bir an önce halk eğitimi merkezlerinde, halkın talebi ve ihtiyacı olan kursların tekrar açılması, bu merkezlerin gerçek amaçlarına uygun olarak ve donanımlı yetişkin eğitimini bilen usta öğreticiler ile nitelikli kursların açılması için gerekli adımları atması şarttır.
Buradan Sessiz Çoğunlukların Sesi olan her daim usta öğreticilerin sorunlarıyla ilgilenen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, eğitime ve üreten kadınlara sevdasıyla bilinen kıymetli eşi Sayın Emine Erdoğan Hanım’a seslenmek istiyorum. Yıllardır sosyal hayatta ve iş hayatında dezavantajlı olan kadınlarımızın istihdamı ve haklarının teslimi sizden sorulur. Yüz bin usta öğretici kadrosuz, sosyal haklarından mahrum ve dahi işsiz, bu mağduriyete kayıtsız kalmayacağınızı biliyoruz. Emekçi ve üreten usta öğreticilerimizden aldığım güçle, kıymetli basın mensuplarımızın önünde Sayın Cumhurbaşkanımızdan randevu talep ediyoruz. Sorunlarımızı ilk ağızdan yani bizden dinlemenizi istirham ediyoruz. Buradan siz kıymetli basın mensuplarımızın aracılığı ve desteğiyle; biz usta öğreticilerin yaşadığı sorunlar çözülene ve kadro başta olmak üzere tüm haklarımızı elde edene kadar susmayacağımızı ve taleplerimizi her platformda dillendireceğimizi ve ısrarla takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz. Tüm kamuoyu ile saygıyla paylaşırız.”