Haber: Mehmet Rebii Özdemir
(SAMSUN)-KESK Samsun şubeler platformu, DİSK Emekli-Sen Samsun ve Atakum şubeleri bu akşam bardaktan boşanırcasına yağan yağmura inat TÜİK’in emekliler için ve emekçiler için verecekleri zamlara basın açıklamasıyla tepki gösterdiler.
Samsun KESK ve DİSK Emekli-Sen adına Arif Kutlu açıklamasında şöyle dedi.
“Bugün, emekçilerin ve emeklilerin itildiği yoksulluk ve sefalet girdabına karşı, sesimizi yükseltmek, insanca yaşamaya yetecek bir ücret ve onurlu bir emeklilik talep etmek için, yurdun dört bir yanında alanlardayız. Yıllardır süregelen yoksullaşmamızda, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) vasıtasıyla açıklanan enflasyon rakamları başrol oynamaktadır. İktidar, çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyonu, TÜİK'in "Ali Cengiz oyunlarıyla" belirlediği rakamlar ile gizlemeye çalışmaktadır. TÜİK'in yanlış hesaplamaları doğrultusunda resmi enflasyonun bir kez daha gerçek enflasyondan oldukça düşük açıklanacağı aşikârdır. Gerçek enflasyonun, TÜİK'in açıkladığı rakamların en az iki katı olduğunu iliklerimize kadar hissediyoruz. Örneğin, TÜİK 2024 yılının son enflasyon verilerini açıkladığında Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38 olarak belirtirken, bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) aynı dönem için yıllık yüzde 83,40 olarak artış açıklamıştır. Bu duruma rağmen, iktidar sözcüleri "enflasyonu düşürdük" veya "memura, emekliye müjde" gibi ifadelerle kamuoyunu yanıltmıştır. Bugün en düşük emekli aylığı, Hazine katkısıyla beraber 14 bin 469 lira iken, açlık ve yoksulluk sınırı 26.115 TL’dir. Yapılacak zamlardan sonra emekli aylıkları, açlık sınırının binlerce lira aşağısında kalacak ve 16 milyonu aşkın emekli açlığa mahkûm edilecektir. İktidarın "kaynak yoktu vermedik" ve "enflasyona ezdirmedik" söylemleri ise gerçeği yansıtmamaktadır. Ülkede emekliler enflasyonun altında ezilmektedir.”
Mevcut siyasi iktidar emekçilerden ve halktan koptu!
İktidarı tüketimi, talebi kısmak için maaş ve ücret artışlarını sınırlamamız gerekiyor" gibi söylemlerini asla kabul etmediklerini vurgulayan Arif Kutlu açıklamasına şöyle devam etti.
“Emeklilerin sayısı artarken, ekonomi pastasından aldıkları pay her geçen yıl küçülmüştür. Eğer artan emekli sayısına paralel olarak, pastadan aldığımız pay da artmış olsaydı, bugün hiçbir emekli aylığı 30 bin liranın altında kalmayacaktı. Bir kez daha yüksek sesle haykırıyoruz: Kaynak saraydadır, kaynak makam araçlarındadır, kaynak sermayeye verilen teşviklerdedir, kaynak faizlerdir; NATO’ya ayırdıklarınızdır! Ülkenin refahını sağlayacak kaynaklar mevcuttur. Kamu kaynakları, yıllardır sermayeye, patrona, yandaşa, müteahhide, "beşli çeteye" faiz, hazine garantisi, teşvik, vergi istisnası ve muafiyeti olarak aktarılmaktadır. Faizden, ranttan, sömürüden beslenen bu bir avuç asalak takımı kazandıkça, biz emekçiler kaybetmekteyiz. Ocak ayından itibaren vergi ve harçlara %44, KDV’de %81, ÖTV’de %51, Gelir Vergisi’nde ise %79 oranında artış yapılmıştır. Kira artış oranı yüzde 58,51 olarak belirlenmiştir. Buna karşılık, TÜİK'in sahte enflasyon verilerine göre maaşlarımız; SGK ve BAĞ-KUR emeklilerinin aylıkları 6 aylık enflasyon oranında, yani sadece yüzde 15,75 artacaktır. Kamu emekçileri ve emeklilerinin maaşlarındaki toplam artış ise sadece yüzde 11,54 olacaktır. Tüm bunların sonucunda, kamu emekçisi ve emeklisinin maaş zammı reel rakamların ve enflasyonun altında kaldığı görülmektedir. Asgari ücretin de gerçek enflasyonun altında kaldığı açıktır. Eğer asgari ücret TÜİK’in açıkladığı yıllık enflasyon oranında (%44,38) arttırılsaydı 24 bin 547 TL olması gerekirdi, ancak 22 bin 104 TL’de kalmıştır. Bu durum, her asgari ücretlinin cebinden aylık 2 bin 443 TL çalınması anlamına gelmektedir. Siyasal iktidarın "işçiyi, memuru, emekliyi, asgari ücretliyi enflasyona ezdirmedik" veya "memura, emekliye müjde" gibi söylemleri ise gerçeği yansıtmamaktadır. Bu nasıl bir müjde? Müjdelerinizi alın başınıza çalın! İktidarın "sizin maaşlarınız, ücretleriniz enflasyonu azdırıyor. Tüketimi, talebi kısmak için maaş ve ücret artışlarını sınırlamamız gerekiyor" gibi söylemlerini asla kabul etmiyoruz. Enflasyonu asıl artıran şey bizim ücretlerimiz değil, fahiş fiyatlar ve iktidarın tutumudur! İktidar, fahiş fiyatlara neden müdahale etmiyor? Elektrik, doğalgaz, akaryakıt fiyatlarındaki ÖTV başta olmak üzere vergi zamları sizin elinizde iken, bunları neden düşürmüyorsunuz? Farkındayız ki ülkemizi iğneden ipliğe ithalata bağımlı hale getirenler, ülkenin parasını pula çevirenler enflasyonun asıl sorumlusudur. Biz emekliler ve tüm emekçiler olarak, bizlere dayatılan bu yaşam tarzını kabul etmiyoruz. İnsan onuruna yakışır bir emeklilik ve insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş ve güvenli gelecek için örgütlü mücadelemizi büyüteceğiz. Mevcut siyasi iktidarın emekçilerden ve halktan koptuğu gün gibi ortadadır. Hak arama mücadelesinde "Truva atı" gibi davranan, adında konfederasyon ibaresi bulunan, varlığını iktidara borçlu olan sözde sendikaların bize verebileceği hiçbir şey yoktur. "Hak verilmez, mücadele ile alınır" ilkesi temelinde, ortak bir mücadele yürütmeden bu karanlıktan çıkma şansımız yoktur. Emeğiyle geçinen kesimleri, yoksulluk ve sefalet düzenine karşı omuz omuza mücadele etmeye çağırıyoruz. Yaşasın DİSK! Yaşasın KESK! Yaşasın DİSK Emekli-Sen! Yaşasın Emeklilikte İnsan Onuruna Yakışır Bir Yaşam Mücadelemiz! Yaşasın Tüm Emekçilerin Birleşik Mücadelesi” dedi.