Haber: Mehmet Rebii Özdemir
(SAMSUN)- Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın İdam edilişlerinin 53. Yılı anmasına Samsun Devrimci 78’liler derneği dernek binasında önünde sendikaların, siyasi partilerin ve STK’ların katılımlarıyla basın açıklamasında bulunuldu.
Basın açıklamasında Devrimci 78’liler Derneği Samsun şube başkanı Cahit Kolukısa yaptığı konuşmasında şöyle dedi.
“6 Mayıs 1972’de 12 Mart Faşizminin kurduğu darağaçlarında 3 THKO savaşçısı; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan idam edildiler; direnişin, devrimin ve sosyalizmin sloganlarıyla, sonsuzluğa yürüdüler. Egemenler, Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in idamını gerçekleştirdi ama onlar yıldızlaştıkları idam sehpalarında yeniden doğdular. 53 yıldır Denizlerin başucunda buluşan binlerce insan onlara duyulan sevgiyi, saygıyı, derin bağlılığı ve özlemi ifade ediyor. Bu özlem, kaderini kendi elleriyle yeniden yazacakların doğum sancısıdır. Denizlerle halklarımızın etle tırnak gibi bir birine kaynaştığının resmidir bu. Denizleri ve Denizlerin şahsında yıldızlaşan devrimcileri anmak; devrimci mücadele içinde kazandığımız en büyük onur nişanlarından biridir. Deniz’in idam sehpasında söylediği “Yaşasın devrim ve sosyalizm, yaşasın Marksizm-Leninizm’in yüce ideolojisi, Yaşasın Kürt ve Türk Halklarının Bağımsızlık mücadelesi, kahrolsun emperyalizm” sözleri bugün de gerçekliğini ve geçerliliğini koruyor. Denizleri anmak, emekçilerin ve halklarımızın başta yaşam hakkı olmak üzere eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, barınma, çalışma haklarını savunmak demektir.”
Emperyalist ve faşist saldırılara karşı müdafaa haktır
Devrimci 78’liler Derneği Samsun şube başkanı Kolukısa konuşmasını şu ifadelerle devam ettirdi.
“Denizleri anmak, savaşa karşı barışı, diktatörlüğe, zulme, zorbalığa karşı demokrasiyi, ayrımcılığa ötekileştirmeye karşı kardeşliği savunmak, her türlü işgale karşı çıkmak demektir. Denizleri anmak, onların yaşamları boyunca emperyalizme, kapitalizme ve sömürüye karşı verdikleri mücadeleyi halklarımızla, işçi sınıfı ve emekçi kitlelerle birleştirme çabalarını artırarak sürdürmeyi, kapitalizme karşı, bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesini bugünün ihtiyaçlarıyla birleştirmeyi zorunlu kılmaktadır. Emperyalizmin ve faşizmin her düzeyde saldırılarına karşı meşru müdafaa bir haktır. Devrimciler ve halklarımız bu hakkı kullanmaktan bir an bile geri durmamalıdır. ABD güdümlü ”Genişletilmiş Komuta Konseyi” adlı faşist cunta, "Anarşi ve Komünizm Geliyor" yalanlarına yaslanarak, 12 Mart 1971’de yönetime el koydu. Ama aslında sistemin yeniden inşasıydı amaçlanan. Tam da burada Devrimciler, gerçeği bir kez daha anlatabilmek için mücadelelerine devam ettiler. Bu bağlamda Devrimcilerin pusulası Denizlerin devrimci mirasıdır, O pusula bugün de hepimize doğru yönü gösterir. 71 devrimciliğinin ihtilalci özü idama giden Deniz’in, Yusuf’un, Hüseyin’in son sözleriyle berrak bir su gibi akmıştır mücadele hattımıza. Bugün, AKP’nin yoksuldan çalıp zengine aktardığı politikalarla soyup soğana çevrilen işçiler, işsiz kalan milyonların kurtuluşu sosyalizmdedir. Savaş ve işgal politikaları ile katledilen, yerinden yurdundan edilen halklarımızın kurtuluşu sosyalizmdedir. Gözaltılar, tutuklamalar, işkenceler halklarımızın kaderi olamaz. Geleceksiz bırakılan gençler, egemenin tek tipçi eğitim kurumlarında cendere altında tutulan öğrenciler, erkek egemen yapının ağır baskısı altında kimliksiz bırakılmaya çalışılan kadınlar, bütün bir ülke Denizleri ve onların yaratmak istediği ülkeyi arıyor. Halka ve demokrasiye karşı suç işleyen darbecilerin, katillerin yargılanması gerekir ancak; varlığını darbe düzenine borçlu olan, azgın bir iştahla iktidar rantına konan ve namlusu halka, Kürde, işçiye, ezilenlere yönelmiş silahların gölgesinde kendi derin devletini yaratan AKP yargılayamaz. Onun hukukunu reddediyoruz. Gördüğümüz, göremediğimiz, hatta nerede "uluduğunu" bildiğimiz devletin eli kanlı katillerini, darbecilerini yargılayabilecek ve hesap soracak güç halklarımız ve onların örgütleridir. 53 yıldır gönlümüzde, bilincimizde yaşayan Deniz Gezmiş’i, Yusuf Aslan’ı, Hüseyin İnan’ı saygı ve minnetle anarken Denizleri kurtarmak için Kızıldere’de düşen kan çiçeklerini Mahirleri ve ON’ları, Denizleri kurtarmak için düşen “Keko” Niyazi Yıldızhan’ı saygıyla ve minnetle anıyoruz. Halit Çelenk abimizi, koca çınarımızı saygıyla anıyoruz” dedi.