Haber: Mehmet Rebii Özdemir
(SAMSUN)- Samsun’un Canik ilçesinde dün gece Lovelet AVM bitişiğindeki akaryakıt istasyonunun oto yıkma ünitesi üzerine tepedeki toprağın yumuşaması nedeniyle 30 ton olduğu söylenen kaya parçasının oto yıkama ünitesi üzerine yıkılması nedeniyle bir aileden baba ve 2 çocuğunun yaşamını yitirmesi ve annenin yaralanması olayına ilişkin CHP Samsun il başkanı Mehmet Özdağ, CHP’li Samsun büyükşehir belediye meclisi grup başkan vekili Atila Tekcan ve Samsun Mimarlar Odası başkanı Burak Şener birer açıklama yaptılar.
CHP’li Samsun il başkanı Mehmet Özdağ şunları söyledi.
“Dün gece saat on iki sularında çok vahim elimdir, facianın yaşandığı bir noktadayız. Şu anda bulunduğumuz yer Samsun Kent Merkezi’ni, Samsun Kent Merkezi'ni sadece Samsun Kent Merkezi'ni de değil, Ankara, İstanbul'dan gelen bütün trafiği Samsun üzerinden Ordu, Giresun Doğu Karadeniz yönüne akan böyle tam Şişe Boğazı gibi en dar mevkilerinden bir tanesindeyiz. Bulunduğumuz yer hemen belediyelerin bitişinde Balıkçı Barınağı'ndan hemen yakında hemen Derbent mevki olarak bilinen yaklaşık bin beş yüz metrelik çok dik dağ yamaçlarının olduğu ama buna rağmen de imar çalışmalarının bir taraftan da devam ettiği bir neticedeyiz. Bulunduğumuz yer aslında Samsun tarihi açısından yine kötü, çok facia bir olayla alınmadı. 2012 yılında sel ve su taşkını esnasında yine bir aile, tümden bir aile dramının yaşandığı bir noktadayız. Dün akşam bir ailemiz burada gördüğünüz gibi zannediyorum herhalde beş altı araçlık. Herhangi birimizin şu yoldan geçen yüzlerce binlerce herhangi bir aracın durup benzin alabileceği, ailesiyle, çoluğuyla, çocuğuyla durup dinlenip dola verebileceği, dün gece görüldüğü gibi aracını yıkayabileceği, herhangi birimizin başına gelebilecek bir noktadayız. Burada düşünülmesi gereken husus iki önemli husus var. Birincisi bu tür doğal peyzajların yıkılarak, tıraşlanarak, kesilerek iş yeri ruhsatı verilmesi, bu işlemler yapılırken bunların yüzde yüz zorunluluk hali var mı yok mu bakılması. Çünkü bu bulunduğumuz noktadan yaklaşık bin metre ileriye doğru hatırlayacağınız üzere yakın zamanda da belediye meclis üyelerimizin bütün itirazlarına rağmen Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin gene Bayraktepe anıt alanı olarak bilinen alanın altının dönümlerce arazinin tıraşlanarak imara açılmasının çalışmalarının hala devam ettiği bir yer. Burada bu tür bir olay ilk kez yaşanmıyor. Yine ben basın aracılığıyla zannediyorum yine Türkiye'ye duyurulduğunu tahmin ediyorum. Hemen yaklaşık bir kilometre ileride yine bir kaya düşmesi sonucu bir iş yerinin, hatta bir mobilya mağazası var şunu söylemeyelim, tümden tahrip olduğunu, yine burada ölümlü faciayla yol açmamakla birlikte.”
Cezasızlık kültürü bir an önce sonlandırılmalı
Mehmet Özdağ açıklamasına şöyle devam etti.
“Bu tür kaya bloklarının yakın zamanda yine düştüğünü yakından bilinen bir şey. Yani sonuçta gerçekten çok üzücü bir şey. Burada bunları söylemek için belki erken ama bir kere daha söylüyorum. Kayıplarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Kederli ailelerine, halkımıza başsağlığı diliyorum. Yani önce hani bu süreçten sonra da ister istemez bu tür felaketlerin tekrar yaşanmaması için herhangi bir masum aileyi, bizleri herhangi birimizi vurmaması için, gene yaşanan herhangi bir sıradan meteorolojik olayın, sıradan bir yağışın faciaya dönüşmemesi için mutlaka burada sorumluluğu olanların sürecinin takip edilmesi, gerekli önlemlerin alınması ve cezasızlık kültürünün de bir an önce sonlandırılması gerekiyor. Başka bir şey de şu, tam da bu olayın yaşanması nedeniyle bir kere daha hatırlatmamız lazım. Laflarımın başında söylemiştim. Bulunduğumuz nokta bütün şu anda Ankara İstanbul yönünden gelen şehirlerarası trafiği bulunduğumuz noktanın batısında yaşayan yaklaşık 1 milyondan fazla insanı havaalanına, organize sanayi bölgesine, buradan da Ordu, Giresun, Trabzon yönüne bağlayan neredeyse tek nokta. Başka alternatif yok. Burada çok sık aralıklarla derelerin, çayların denize ulaşmaya çalıştığı menfez yer. Yine dünkü bu olay gibi kaya taş düşme olaylarının sıkça yaşandığı bir yer. O nedenle de bu olaydan da çıkartılması gereken başka bir sonuç da Samsun Doğu Karadeniz Çevre Yolu'nun Doğu, kentin doğusundan bir kuşak gibi mutlaka alternatif bir şekilde ve bu trafiği taşıyacak birliktelikte bir an önce yapılması yani aciliyetin bu olduğunu da Samsun adına açık ve net söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.
CHP’li Samsun Büyükşehir belediyesi meclis grup başkanvekili Atila Tekcan şöyle dedi.
“Bugün çok acı bir gün. Göz göre gelen bir kaza, ihmaller, ranta dayalı ben yaptığım olduğu projelerinin çok kötü yansımasını dün gece maalesef yaşadık. 30 tonluk bir kaya yıkama ünitesinin üstüne düşerek bir ailenin mahvına bütün Samsun'un ağlamasına sebep oldu. Ben yaptım oldu mantığıyla. Dere ayağı atana yapılan bu AVM daha önce de sele maruz kalmış bir canlarımız yurttaşlarımız hayatını kaybetmiştir. Keza aynı şekilde imar hukukuna aykırı olarak yapılan ve de bugüne kadar hiçbir ilçe, büyükşehir, çevre şehir il müdürlüğü gibi kurumların gelip de burada müdahale etmediği önlem almadığı bir yerde maalesef bir aile hayatını komple kaybetti. Ölen yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz. Kederli aileye başsağlığı diliyoruz. Ama bunun sorumlusu kimdir diye bir bakacak olursak bunun sorumlusu önce mahalli ve merkezi idare edip bunun sorumlusu bu ben yaptım olduğu anlayışına karşı çıkmayan rant projesinde devamlı Olur veren kişilerdir, STK'lardır, siyasi partilerdir, belediye meclisleridir, belediye başkanlarıdır. Bunun suçlusu hepimizin ne zaman ki ben yaptım oldu anlayışına karşı çıkarız, ne zaman ki ranta dayalı projelerden insanların hayatını önemsemeyen Kapitali önemseyen bu projelere biz ne zaman karşı çıkarız o zaman düzeliriz. Şu anda yapılan yapı yani yıkama ünitesi olduğu gibi kaçak yapıdır. Bugüne kadar hiçbir kamu kurumu ilgililer neden müdahale etmemiştir. Bir kişi bugün gözaltına alınmış. Alınan kişi son halkadır. Bu en büyük halkadan başlayarak komple bir kamu vicdanını rahatlatacak tutuklamaları en ağır şekilde yargılanmaları bekliyoruz.”
Mimarlar Odası Samsun şube başkanı Burak Şener’de şu ifadelerle görüşlerini ifade etti.
“Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Burada 2012 yılında zaten bu bölgeye yakın bir AVM'de, buraya yakın, hemen yanında olan bir AVM'de bir sel felaketi gerçekleşmişti. Bölgenin zaten coğrafi konumu açısından daha önce bize bir felaket göstererek burada bir herhangi bir insanlarla beraber yapılaşma veya buranın ortak kullanım amacı olmamasıyla alakalı bir mesaj verildi. Bununla alakalı maalesef ardından da böyle bir trajedi yaşanması üzücü. Biz mimarlar odası olarak daha önceden buralarla alakalı bir öncelikle alışveriş merkeziyle alakalı bir basın açıklaması ve kamuoyunu bilgilendirme yapmıştık. Şimdi şunu söyleyeceğim. Bugünden sonra artık ne yapabiliriz? Burası geçmişte neydi? Ve neden halka açılabilecek bir alan olarak ilan edildi? İlan edilirken buranın gerekli zeminle alakalı araştırmaları yapıldı mı? Burayı imara açan belediyedeki o dönem belediye başkanları ve meclis üyeleri bu konulara ne kadar hakimdi? Artık bunlara bakılması gerekiyor. Yani artık şu noktadan sonra geçmişe dönmek lazım. Geçmişte burası hangi bir hangi planlamayla beraber yapıldı? Hangi planla beraber burası bir benzinlik istasyonu olarak tesis edildi ve bu yapılırken de niçin Her zaman olduğu gibi STK'larla iş birliği yapılmadan şehirle alakalı kararların verilmesini biz kamuoyu olarak cevabını bekliyoruz. Şunu söyleyeceğim. Az ileride yapılmak bulan bir inşaat var. Görmüşsünüzdür. Buradan birkaç kilometre ileride de bir tane özel bir alanda inşaat yapılırken arkasında kaya çökmesiyle beraber yaşanılan bir hadise daha var. O inşaat halinde olduğu için bir herhangi bir can kaybı olmamıştı.
Fakat bu bölge oynayan bir bölge. Belli ki yani daha bunu basit açıklamak gerekirse bu bölge oynayan bir bölge demek ki ve bu bölgede bu kıyı hattında oluşan bütün oluşturulan bütün ticari alanları tekrar gözden geçirmek gerekiyor. Yani bunun sadece buradaki ıslahıyla oradaki tıraşlamalarla alakalı ne kadar bir önlem alınabilir bunu daha çok derinlemesine araştırmamız gerekiyor. Çünkü Samsun Karadeniz bölgesinde biliyorsunuz ki ne kadar kayalık bölgeler de oluşsa Samsun'da bir alüvyon merkezi. Bu sadece Canik bölgesi için değil. Atakum ilk adımda da maalesef çok yağmur ve yağış alan bir bölge olduğumuz için yapılan tıraşlamalarda yıkılan istinat duvarlarını görüyoruz. Onun ardından dün gerçekleşen bu felaket maalesef üç tane vatandaşımızın hayatına mal oldu. Ben buradan şunu söylemek istiyorum. Bu kararlar alınırken belediyelerde ve meclislerde kararlar alınırken daha çok sorulsun. Sermaye ve belediye aynı masada oturmasın O masalarda STK olarak bizler de oturalım. Çünkü biz bunlarla alakalı çok ciddi mücadeleler veriyoruz. Yani artık şehri makyajlamayalım. Yani yol üstünde belediyelerin kendilerini gösterme amaçlı birçok yapılarının yaptığını görüyoruz ve bunların birçoğu Samsun'a davalıktır. Araştırabilirsiniz. Artık şeyler makyajlanmasın. Konunun artık derinlerine inilsin ve bu tür facialar yaşanmasın. Buradan tek temennim bu. Teşekkür ediyorum” dedi.