Arkadaşlarımız, çalıştıkları medya kuruluşlarının yanı sıra çeşitli sosyal platformlarda, TV’lerde yorum ve analiz yapmakta kulislerden edindikleri duyumları paylaşmaktadır. Son zamanlarda geçmişte milletvekilliği yapmış veya parti yönetimlerinde görev almış, daha sonra mesleğe geri dönmüş gazetecilerin haber ve yorumları öne çıkmaktadır ancak bazı yorumların mesleki etik ve ilke sınırlarını aştığı, bazı gazetecilerin siyasi kimliğini terk etmeden o siyasi hareketin sözcülüğünü yaptığı veya siyasi çekişmelerin bir tarafında yer alarak değerlendirmeler yaptığı dikkati çekmektedir. Bu görüşleri dile getirmek kişilerin kendi özgür iradesidir. Fakat bu yorumları yaparken ekranlarda, sosyal medyada veya dijital platformlarda “gazeteci” olarak lanse edilmelerinin toplumda zaten saldırı altında olan mesleğimize zarar vermekte olduğu açıktır. “Gazeteci” olarak yorum yapan, yazı yazan kişilerin siyasal politikaların karar ve uygulama süreçlerinin öznesi olmamaları, nesnel gözlemci olarak davranmaları ve halkın haber alma hakkına saygı göstermeleri hem derneğimiz hem de mesleğimizin evrensel ilkelerinin vazgeçilmezidir. Kuşkusuz gazetecinin de siyasi düşüncesi olabilir ama gazeteci çift kimlikli olamaz. Bir siyasi parti ya da siyasi hareketle özdeşleşemez, sözcüsü gibi davranamaz. Siyasi partilerde görev alan “eski” gazetecilere de çağrımızdır. Ya sadece gazeteci olun ya da politikacı. Okur ve izleyiciyi aldatmayın, gazeteciliği politik çıkar ve beklentileriniz için sıçrama tahtası olarak kullanmayın
