Haber: Mehmet Rebii Özdemir
(SAMSUN)- Eğitim-İş Samsun şubesinin geleneksel hale getirdiği 4. İlkadım Onur Ödülü takdim törenine Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Sekreteri Şükrü Balun, Eğitim-İş Genel Mali sekreteri Doğan Dağdelen ve CHP’li Samsun Milletvekili Murat Çan’ın katıldığı ve birer konuşma yaptıkları toplantı sonrasında geleneksel İlkadım Onur Ödülüne layık görülen gazeteci-yazar Murat Ağırel, konuşmasından sonra ödülü aldı. Ağırel daha sonra da kitaplarını imzaladı.
Eğitim-İş Samsun şube başkanı Onur Gündüz, yaptığı konuşmasında şöyle dedi.
“İlkadım onur ödülünden biraz bahsedeceğim. Biliyorsunuz bugün de ülkemizin bu karanlık günleri maalesef hiç bitmiyor. Bugünlerde de bütün ümidim gençliktedir diyen büyük önderin o büyük ufkuyla birlikte kurulan ülkemizde maalesef gençler içerilerde yatırılıyor. Üniversiteler, bilim yuvaları geri kalmış yobaz zihniyetin ellerine teslim ediliyor. Onları protesto eden gençler ya da demokrasiye inanan gençler maalesef bugün içerilerde yatıyor. Üzülerek bunları takip ediyoruz. Yine böyle karanlık günlerden birinde İlkadım Atatürk anıtımıza bir saldırı gerçekleşmişti. Onun sonrasında biz de Eğitim-ş olarak her yıl böyle etkinlikler yapmaya çalışıyoruz. Yani emek ve sınıf mücadelesinin yanı sıra cumhuriyete de sahip çıkmak adına bu tip kültürel faaliyetler de yapmaya çalışırken bu olayla da karşılaşınca dedik ki o zamanki yönetim kurulundaki arkadaşlarımızla birlikte biz bir şeyler yapalım. Eğitim-İş adına, Samsun adına, bir farkındalık ortaya koyalım. Ne yapabiliriz? O zaman bir araştırdık, baktık. İlkadım’ın şehri diyoruz. Samsunlar olarak gurur duyuyoruz. Ama maalesef bir İlkadım onur ödülü yok. Yani bunu mesela İlkadım belediyesi var mesela. Böyle bir etkinliği yok. Başkanım da burada Metin Başkanım. CHP İlçe Başkanı olarak söylüyorum. Büyükşehir'de böyle bir şey yok. Biz dedik ya biz neden yapmayalım? Çünkü önümüzde başkanlarım da burada. Başka şubelerimizi mesela Antalya şubemizin başöğretmen ödülü var. Genel merkezimizin Fakir Baykurt onur ödülü var. Yani anlamlı ödüllerimiz var. Samsun'a dedik yakışan evet öğretmeniz emekçiyiz ama 19 Mayıs şehrine İlkadım şehrine dedik ki bir İlkadım onur ödülü yakışır. Ve o kararı aldık. Bu yıl dördüncüsünü düzenliyoruz. İlkini yine adlarını anlamadan geçmek istemiyorum. İlkini yine gazeteci yazar Sinan Meydan'a vermiştik. İkincisini yine değerli bir gazetecimiz Sözcü Gazetesi Ankara temsilcisi Saygı Öztürk’e verdik. Üçüncüsünü geçen sene yine Mayıs ayında değerli Sunay Akın’a verdik. Bugün de yine bu ödülü üyelerimizin oylaması sonucu Çok böyle oylamak doğru değil ama değerli insanları bir arada bir seçmek gerekiyor maalesef. Oylama sonucu Murat Bey'e verdik. Kendisi de sağ olsun bugün buraya icabet etti geldi. Biz eğitimiz Samsun şube olarak hepinize hoş geldiniz diyoruz.”
Birleşik Kamu-İş Genel Sekreteri Şükrü Balun’da konuşmasında şu ifadelere yer verdi.
“Gerçekten çok laik bir jüriyle, üyelerin birebir oylarıyla gerçekten çok laik bir ismi tespit edip bulup ve o isme bu ödülü vermek, bugün takdim etmek gerçekten örgütüm adına onur duyduğumuz bir günü yaşıyorum diyebilirim sizlere rahatlıkla. Samsun tarihimizin dönüm noktalarından biri olan 19 Mayıs 1919'un yani Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Ya istiklal, ya ölüm diyerek yaptığı bağımsızlık meşalesinin doğduğu şehirdir. O gün atılan İlkadım, sadece bir kurtuluşun değil, aynı zamanda aydınlık bir geleceğin, çağdaş ve laik Türkiye Cumhuriyeti'nin habercisiydi. Cumhuriyet, halkın egemenliğidir. Özgürlüğün ve eşitliğin adıdır. Ve bugün bu değerlere sahip çıkmak, onları yaşatmak hepimizin boynunun borcudur. Bu yıl İlkadım onur ödülümüzü kalemiyle halkın sesi olan, cesaretiyle karanlığa ışık tutan, gerçeğin peşinden tavizsizce giden bir gazeteciye Sayın Murat Ağırel’e takdim etmenin onurunu yaşıyoruz. Murat Ağırel, gazeteciliği yalnızca bir meslek değil, bir vicdan görevi olarak icra eden ender kalemlerden biridir. O halkın haber alma hakkı için tehditlere, sansürlere, hatta özgürlüğünün elinden alınmasına rağmen geri adım atmayan, cumhuriyet değerlerine ve kamu vicdanına bağlılığıyla örnek bir yürektir. Gerçeğin peşinde yürürken eğilmeden, bükülmeden yazan kalemler, bir ülkenin demokrasi olan inancının, adalete olan bağlılığının simgesidir. Sayın Ağırel’de bu simgelerden biridir. Cesur gazeteciliğiyle, yalnızca mesleğine değil, halkına, cumhuriyete ve Atatürk ilke ve devrimleri olan sadakatini her daim göstermiştir. Bu ödül yalnızca bir takdir değil, aynı zamanda geleceğe bir mesajdır” şeklinde ifadelerde bulundu.
Eğitim-İş Genel Mali Sekreter Doğan Dağdelen;
“İlke ve devrimlerinin mücadelesini veren Türkiye'deki en büyük sendika. Bu anlamda da bu onuru, bu gururu salonda bulunan tüm dostlarımızla birlikte yaşıyoruz ve paylaşıyoruz. Eğitim-iş Samsun Şubesi ise Sayın Onur Başkanımın yönetiminde yönetim kurulu üyeleri ve temsilcileriyle birlikte ve üyeleriyle birlikte gerçekten özellikle Samsun'da bu süreç içerisinde yoğun sanatsal kültürel etkinliklerde bulunuyorlar ve sendikamızı da çok iyi düzeyde temsil ediyorlar. Bildiğiniz gibi cumhuriyet ve cumhuriyet düşmanlarının özellikle yok etmek istediği hedefler sanat, spor temel olarak yok etmeye çalıştıkları hedefler. Ve Samsun Şube'de inatla eğitim işin prensiplerine ve ülkelerine de uygun olarak sanatı kültürü yaşatmaya, artırmaya çaba sarf ediyor. Samsun'da olan dostlarımız bilirler. Daha öncesinde burada bir sergi vardı. Cumhuriyetin yüzleriydi sanırsam ismi. Orada yağlı boya resim sergileri vardı. Ve başkanımın da burada ifade ettiği gibi ilk adım onur ödülü. Cumhuriyetin kuruluşunun, kurtuluşunun ilk adımının onur ödülü ve gerçekten bunu çok hak eden bir isim Sayın Murat Ağırel, biliyorsunuz sürekli Silivri'yi yol tutmuş bu mücadeleden dolayı daha önceki Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin de bir ödül töreni vardı. Tam o gecede yine gözaltına alınmışlardı. Sürekli ya gözaltında ya tutuklamalarda ama yüreğinden ben öpüyorum sizlerin huzurunda. Cesaretiyle, yüreğiyle tüm gençlerimize ve yurttaşlarımıza model oluyorlar. Onlar TV diye şu anda takip ediyorsunuzdur. Bizler de takip ediyoruz. Orada gerçekleri görmemize vesile oluyorlar. Ben buradan hepimiz adına teşekkürlerimi saygılarımı sunuyorum. Ve eğitim iş ailesi adına salonda bulunan tüm cesur yürekleri saygıyla selamlıyorum” diye konuştu.
Eğitim-İş Samsun şubesinin düzenlediği İlkadım Onur Ödülü toplantısında katılan CHP’li Samsun Milletvekili Murat Çan’da şöyle dedi.
“Tabii İlkadım onur ödülü, çok kıymetli. İlkadım çok kıymetli. Bugün 17 Mayıs Atatürk, 16 Mayıs 1919'da İstanbul'dan hepimizin ilkokuldan itibaren bildiğimiz, hepimizin zihinlerine nakşedilmiş bu yaş ortalamasında, bu salondaki bulunanların yaş ortalamasında hepimize öğretilmiş bir hikâyeyle yola çıkıyor. Dalgalı bir yolculuk, ciddi anlamda. Ulusal Kurtuluş Savaşı destanı başlıyor. Samsun'da kaldığı süre içerisinde değerlendirmeleri ve iletişimini yapıyor. Kavak ve Havza'da Samsun sınırları içerisinde yirmi küsur gün geçirerek ciddi anlamda bütün iletişimini, network ‘ünü bugün deyimiyle kurarak Amasya, Erzurum, Sivas ve Ankara yolculuğu beraberinde onun ilhamından, ondan ilham alarak Anadolu'daki hareketlenme, Karadeniz bölgesindeki hareketlenmeyle birlikte Kurtuluş Savaşı aslında başlamış oluyor. Daha sonra kafasındaki plan üzerinden hem bağımsızlığı gerçekleştiriyor ama bir devlet oluştururken nelerin olması gerektiğini de bir yerlere not ediyor. Ankara'nın top seslerinin hemen hemen meclisten duyulduğu anlarda Ankara'da Ruslara bir konser vererek dünya lideri olacağının işaretlerini vermiş oluyor. Daha sonra benim kendi mesleğimden söyleyebilirim. Sağlık alanında ama hepsinden önemlisi eğitim alanında savaşın içerisindeyken, savaş henüz daha cumhuriyet ilan edilmemişken İktisat Kongresi'ni toplayarak hakikaten dünya burhanının yaklaşacağını bildiği günlerde Türkiye'nin temellerini atıyor. Yüz yıl sonra ne olacağına dair bilgilerini, değerlendirmelerini de paylaşıyor. Bugün onları yaşıyoruz. İyi ki Murat Ağırel var. İyi ki yakın çalışma arkadaşları var. Kendilerini takip ediyoruz. O yakın çalışma arkadaşları bu zamana kadar basına, yazarlara ve kanaat önderlerine bu ülkede, bu topraklarda uygulanan hem devlet iktidardan gelen zulmü baskıyı, oralarda tecrübesini görmüş olan birileri olarak hem de bizzat o travmayı kendi vücudunda yaşamış biri olarak vazgeçmiyor. Dolayısıyla buradan bu salonda bulunan herkesi, ama en çok biz siyasilere biçilen rolü çok iyi bilmemiz, çok iyi üzerimize o sorumluluğu almamız gerekiyor. Yeri geliyor, o sorumluluğu bize çok sert, Ağırel değil, Ağır dillerle bizi hatırlatıyor sevgili Murat Ağırel. Ama hiç alınmıyoruz. Çünkü hakikaten çok zor bir viraj. Her şoförün geçebileceği bir viraj değil ama onların mücadelesiyle bu cumhuriyeti, bu tehlikeden bir an önce kurtarmak için üzerimizdeki sorumluluğu bize hatırlatması açısından çok kıymetli bir görev. İlkadım Atatürk açısından Anadolu'ya ulaşmak için en önemli liman. Ama Atatürk 1924 yılında Samsun'a cumhuriyeti kurduktan, bağımsızlığı ilan ettikten ve mazlum milletlere rehber bir dünya lideri olduktan sonra Samsun'a geldiğinde diyor ki ben Samsunluların gözünde o ışığı gördüm. Bunu geçtiğimizde bu hafta meclis konuşmamızda Samsun'a istiklal madalyası isterken o sözün bütün detayıyla birlikte Atatürk'ün ağzından çıkmış haliyle birlikte ifade ettim. Dolayısıyla Samsun'a güveniyor. Samsun'daki bağlantılarını ve oradan adamın içlerinde bu savaşın nasıl verileceğini bilerek ama iyi bir örgütçü, iyi bir örgüt yapılanmasıyla bunun yapılacağını bilerek bir mücadeleyi veriyor. İlkadım böyle bir yer. Onur ödülü herhalde şube başkanımızın isminden gelmiyor. Gerçekten İlkadım açısından. Dolayısıyla orada da bunları, burada da o arkadaşlarımızı hatırlamak gerekiyor. Ben bu mücadelesinde sevgili Murat Ağırel'e ve hepimize kolaylıklar diliyorum. Sanırım virajın tam ortasına doğru geliyoruz, en tehlikeli yerlerine doğru geliyoruz. Yargılamada, adalette, eğitimde bütün zulmünü gösteren bir yapıya karşı bugün gençlerimiz bizleri bir yere doğru çekiyor. Gençlerimizi bu duyguya, bu heyecana motivasyonu elbette ki yaşadıkları itiyor ama işte bu mücadeleyi gösteren basın emekçilerinin, yazarlarımızın, kanaat önderlerimizin, önderlerinin ortaya sundukları gerçekleri takip etmelerinin de bunda çok kıymetli yeri olduğunu düşünüyorum. Bizler siyasetçiler bu mücadeleyi, bu virajdan çıkmak için gerekli mücadeleyi hep beraber gerçekleştireceğiz. Sevgili Ekrem İmamoğlu'nun üzerinde simgelenmiş bu mücadelenin aslında cumhuriyetimizi yeniden kazanma mücadelesi olduğunu belirtiyor. Sayın Ekrem İmamoğlu'nun söylediği ifadeyle adaylık açıklamasında bunu söylemişti. Bu salonda yüzlerce Ekrem İmamoğlu var demişti. Bunun bilinciyle her birimizin üzerinde düşen görevi yapacağımızı umut ediyor.”
Murat Ağırel, Eğitim-İş Samsun şubesi tarafından üyelerin oylaması sonucunda İlkadım Onur Ödülünün kendisine verilmesine ilişkin duygu ve düşüncelerini şu ifadelerle aktardı.
“Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere bahşetmiş olduğu ve vermiş olduğu görev itibariyle yapıyoruz. Ben gazeteciliği hem halkın bilinçlenmesi için hem de Cumhuriyet'in kuruluşundaki en karanlık gündeki destekçisi olan Mustafa Kemal Atatürk'ün destekçisi olan yoldaşlarıymış gibi hareket ederek gerçekleştiriyorum. Ve diğer arkadaşlarım da böyle. Onun için bizlere bahşettiğiniz ödül evet bizim suya yazı yazmadığımızı gösteriyor ve bizi onurlandırıyor, gururlandırıyor ama inanın biz bunları hak etmiyoruz. Çünkü yapacak çok işimiz var ve ülke biraz daha karanlığa saplanıyor. Ve bu karanlığa saplanırken de bizlerin ne yazık ki yeteri kadar mücadele etmediğine inanıyorum ben. İlk başta faturayı kendimize kesmemiz gerekiyor. Bunca yıldır mücadele ediyoruz, çırpınıyoruz, kavga ediyoruz, savaş veriyoruz ama geldiğimiz noktada karanlığın bir adım daha ötesine gitmiş oluyoruz. Bu savaşı verirken de yanımızda bizim Mihmandarlarımız, destek aldığımız ve beraber omuz omuza mücadele ettiğimiz insanlar oluyor. Aydınlanma mücadelesidir bu. O mücadeleyi verirken bizim yanımıza daima duran örgütlerden bir tanesi de ne mutlu bize ki Eğitim-İş örgütü. 2007 yılında cumhuriyet mitingleri yapılırken o tertip komitesinin içerisinde bulunan kişilerden biriyim ben de. Yaklaşık 11 tane mitingin tertip komite başkanlığı içerisinde yer aldım ve tüm Türkiye'de il, il gezdim. Biz o komiteleri gerçekleştirirken, toplantıları yaparken arkada görünmeyen güçlerden ve aslında bütün alanı toplayan örgütlerden bir tanesi Eğitim-İş emekçisi dostlar. Anadolu yakası temsilciliğiydi. Onların o şüphesiz katkısını kendi gözlerimle bizzat gördüm. Bir kez daha Eğitim-İş’in bu ülke için ne kadar önemli olduğunun altını çizmek gerekiyor diye düşünüyorum” ifadelerde bulundu.
Program sonunda gazeteci-yazar Murat Ağırel, kitaplarını imzaladı.