Haber: Mehmet Rebii Özdemir
(SAMSUN)- Samsun’un Atakum ilçesindeki Ömer Halis Demir parkı önünde imza kampanyası standı açan CHP ilçe örgütü üyeleri halktan kişilerin imzalarını alabilmek için çalışıyorlar.
İmza kampanyasına destek veren ve Atakumlulara imza kampanyasına destek vermelerini isteyen CHP’li Samsun Milletvekili Murat Çan, imza kampanyasıyla ilgili olarak şunları ifade etti.
“Biliyorsunuz 19 Mart itibariyle demokrasiye hukuk araçsallaştırılarak bir darbe yapıldı. 18’inde de akademi üniversite araçsallaştırılarak hak edilerek alınmış diploma 35 yıl geri gidilerek iptal edildi. Bunların hepsini topladığımızda önceki süreçte belediye başkanlarımıza yapılan ilçe belediye başkanlarımıza yapılan yargı zulmüyle birleştirdiğimizde sonuç itibariyle bu bir demokrasi darbesi, yargının araçsallaştırılarak yapıldığı bir darbe. Buna mukabil vatandaşlarımız 23 Mart'ta Türkiye'nin her yerinde dayanışma sandıklarına koşarak büyük bir heyecan, büyük bir motivasyonla bir irade ortaya koydu ve Türkiye genelinde 15 buçuk milyon oyla ön seçimde Cumhurbaşkanı adayı olarak Sayın Ekrem İmamoğlu'nu tescillemiş oldu” diye ifadelerde bulundu.
İmamoğlu’nun esaretten kurtulması için toplumsal muhalefet oluşturuyoruz
CHP’li Samsun milletvekili Çan;
“Bu işe daha organize bir şekilde vatandaşlarımızın takdirini ve imzasına sunulacak şekilde 30 milyonun üzerinde imza hedefimiz budur. Bu 30 milyon imzanın bir anlamı var. Onu da birazdan açıklarım. 30 milyonun üzerinde imza hedefleyerek şu anda demokrasi adına tutsak edilmiş Sayın Cumhurbaşkanı adayımız, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun bu esaretten kurtulmasına da bir toplumsal bir muhalefet oluşturuyoruz ve geliştiriyoruz. Vatandaşlarımızın da buna ilgisi oldukça yoğun halde. İşte camiden çıkan vatandaşlarımız gelip imzalarını atıyorlar. Ve bu tepkilerin demokrasi adına burada gösteriyorlar. Bu bir parti mücadelesi değil. Bu demokrasi mücadelesi. Cumhuriyetin temelli tepiklerine tekrardan dönme mücadelesi. Toplumun buna verdiği etkiyi, katkıyı görme açısından bunu iktidara gösterme açısından bir parti organizasyonunda topluma açılmış bir imza kampanyası. Biz sadece buna öncülük ediyoruz. Bunu sürükleyen toplumumuzun toplumsal muhalefetin kendisi. Bundan 25 yıl önce 27-28 yıl önce, evet, benzeri bir bulguya da bir olguya dayandırılmaya çalışılan ama bugünkü yaşanan zorbalıkla bugünkü yaşanan yargı zulmüyle uzaktan yakında olmayan bir vakanın yaşadığı, yaşatıldığı Tayyip Erdoğan bugün tek adam rejimiyle kendi eliyle, kendi imzasıyla, kendi mührüyle boykot yapanları gözaltına aldırarak vatandaşa hizmet siyaseti yapan belediye başkanlarını hapse atarak bir uygulama sergiliyor. 2017 referandumuyla aldığı bu tırnak içindeki mühürsüz oylarla aldığı yetkiyi Bugün nereye getirdiğini vatandaşımız görüyor. Ona mukabil bir tepki veriyor. Biz de bunun refakatindeyiz” diye konuştu.
İmzaların mükerrer olmaması için filtre ediliyorlar.
Soru:
“Şimdi sevgili vekilim, tabi ki burada imza kampanyası bir tek bu stantla değil, birçok stant kurulacak. Bir de ayağa giderek, sadece böyle değil. Evet, ben tabii köyleri en ücra köşeleri mutlaka gidilmesi ve stant kurulması gerekiyor. Ben bu imzayı her yerde atabilirsem, atabilir miyim?”
Bunlar filtre ediliyor. Mükerrer oylar var mı diye.
Soru: “Nerede duyuyor bunlar?”
CHP’li Murat Çan:
“İl merkezimizde de Excel’e getirildiğinde çakışan isimler. Bunlar bilgisayar ortamına alınıyor. Ama her halükarda bunun tescilleneceği, imza sayısının açıklanacağı genel merkezimizde birleştirilecek veriler esnasında esas filtrasyon yapılıyor. Mükerrer imza olmayacak şekilde özellikle dijital imzalarda da öyle bir tehlike, risk hiçbir zaman yok. Bir kişi bir kez iradesini ortaya koyabiliyor. Dolayısıyla sarih hukukun herhangi bir şekilde suiistimaline izin vermeyecek hukukun demeyelim herhangi zümrenin suiistimaline izin vermeyecek filtrasyonlarla net bir şekilde cumhurbaşkanının cumhurbaşkanı olduğunda aldığı oyun üzerinde imzayı, bunu da otuz milyona hedefledik. Gösterecek şekilde işte vatandaşlarımızın ilgisini görüyorsunuz. Bunun öncüsü olacağız. Evet, ama bunun öncüsü toplumdu. Toplumsal muhalefettir. Esas son beş altı yıldır ekonomide alım gücünü kaybeden, çiftçi devletin gücünü kaybeden gençlikte umudunu kaybedenlerin burada gösterdiği iradedir” dedi.